zaman akacak. uzamasından korkulup bozulması için
fırsat kollanan sessizliklere tanık olunacak; eşelenmemiş
kat kat çakıllar görülecek.
ara ara denilecek: kim neyin kıymetini bilecek!..
camların üstünde yürünecek. yağmur gelmeyecek,
rüzgar çıkmayacak. bir an aralık bir kapı görüldüğü sanılacak;
ışık girseydi bari denilecek. sonra balkonlu bir yer bulunacak.
aşağıya inilip yerler yıkanmaya başlanacak, düşülen yer
temiz olsun denilecek. düş(m)enin temizliğini kim bilecek.
kendini kendi saçlarından çekerek bataklıktan kurtarmaya
çalışan munchausen, ahhh!…
huzurunu yitirmiş bir kıyının kumunun yürüyüşüne kim katlanır ki
gelip “uyu şimdi” desin, “uyu! hep senden sonra yatacağım ben,
hep senden erken kalkacağım. kovalayacağım sisi, çağıracağım
yağmuru”. olmayacak. susulacak. susulacak ve uzamasından
korkulup bozulması için fırsat kollanacak, sürecek sıçramalı
uykular.
sonra zaman akacak. ülkenin uzak bir köşesinde bir ılıklığa
rastlanacak. her şey çabucak anlaşılacak: yer yanlış, zaman
yanlış. söylenmemişlerin ve verilmemişlerin çokluğu sessizce
ılıklığı ve yazanı kenarlara itecek.
bir varmış bir yokmuş. söylenmemişler çokmuş. bir kadın
ve bir adam rastlaşmışlar. kadın kendini kazar dururmuş kıyısında,
adam yürürken iki de bir düşermiş. adam her şeyi konuşabilirmiş
kadınınyanında, ama o çıkamayıp içinden gitmiş ‘sus’ olmuş.
kadınınyanında, ama o çıkamayıp içinden gitmiş ‘sus’ olmuş.
sonra bir gün rüzgar çıkmış. güneş kaçıp bir yerlere sinmiş.
gökyüzünden kumlar yağmış. yağan kumlar kayalarla kardeş
olmuş. adam bakmış susup kırdığı kadın yanında yok.
ilkin kalkıp pazaryerine bakmış, yok.terkettirilmişlerin köyüne
gitmiş. kadını bir dut ağacının altında usulca boynundan öptüğü
yere bakmış, yok.
olmuş. adam bakmış susup kırdığı kadın yanında yok.
ilkin kalkıp pazaryerine bakmış, yok.terkettirilmişlerin köyüne
gitmiş. kadını bir dut ağacının altında usulca boynundan öptüğü
yere bakmış, yok.
zaman akmış. sıçratan uykular çokmuş. adam bir gün kıyıda
tekrar kadına rastlamış. bir kırgın ve bir yorgun sessizlikte
uzun uzun suyun ucuna bakıp susmuşlar. sonra kadın kalkıp
su olmuş, adam yürüyen kum.
salınıyorum, salınıyorum, salınıyorum…
hiçbir şeysiz.
işte öyle...
uygar asan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder