3 Ocak 2012 Salı

1640

                                                                                ulus baker için...


burgwal caddesindeki evimizden çıktım, sol çaprazımdaki köprüyü geçtim. sağa dönüp ‘kereste kanalını’seyrederek okula vardım; bu kaçıncı. saat 11.00’de öğle yemeği arası verildi, eve gittim. babam evdeydi; başı eğik sessizce oturuyordu. mutfağa geçtim. salona çağıran sesini duydum sonra babamın. “otur oğlum” dedi. annemin akrabalarından, benim de uriel amca dediğim uriel da costa kendini vurmuştu.


okul 14.00’de başlıyordu, evden erken çıktım, annem öleli iki yıl olmuştu; o gün ters yöne yürüdüm; bu ilk.
st anthoniesluis sokağının karşısına saptım. babamın benimle konuşurken elinde tuttuğu kitap aklıma geldi, “propostar contra a tradicao” gibi bir şeydi galiba adı.


sokakta sakallı bir adam, yere oturmuş sırtı bir eve dayalı resim yapıyordu. talmut torah cemiyetine ziyaretlerinden tanıdığım ulyenberg başını az ilerdeki bir camdan uzatıp resim yapan adama “rembrandt! diye bağırdı, adam resim yapmayı sürdürdü. resim yapan adam duymayınca şimdi neredeyse yan yana olduğumuz ulyenberg bana bakıp “spinoza” dedi “gidip şu adama bana bi bakmasını söylesene”. geri dönüp dürttüm adamı, hiç oralı olmadı, neden sonra ulyenberg’in yeğeni güzel saskia’nın sesi duyulunca adam kaldırıp başını resimden, sesin geldiği yöne bakıp gülümsedi;
bilmiyorum bu kaçıncı.




uygar asan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder